Süs elması, aslında normal bir elmadan tamamen farklı bir bitkidir. Bu bitkinin çok küçük meyveleri bulunmaktadır. Meyveler olgunlaştıktan sonra kırmızı renge sahip olurlar. Ağacın da kırmızı renkli olması, oldukça güzel bir görüntü ortaya çıkarmaktadır. Hem meyveler hem de ağacın görünümü nedeniyle bu bitkiye "süs elması" adı verilmiştir. Süs elması, ülkemizde doğal olarak yetişen bir bitki değildir. Ancak gerekli özen ve bakım gösterilirse yetiştirilebilir. Ancak soğuk kış aylarından korumanız gerekeceği için oldukça zahmetli olabilir. Süs elmasının anavatanı Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'dır. İlk olarak bu bölgelerde görülen süs elması, yabani olarak yetişmektedir. Şu anda birçok ülkede varlığını sürdürmektedir. Her ne kadar bu bitkinin meyvesi yenilebilir olsa da daha çok ağacının güzelliği ile insanları etkilemektedir. Meyveler oluşmadan önce açan çiçekler nar ağacını andırmaktadır. Ancak hem renkleri hem de yaprak şekilleri ile süs elması ağaçları diğer süs bitkilerinden tamamen farklıdır.

Süs elmasının meyveleri kuşburnunu çok andırmaktadır. Rengi kuşburnu bitkisinden çok daha kırmızı olan bu bitki biraz daha büyük yapılıdır. Her bir dal ucunda 4-5 meyve bulunabilir. Bu bitkinin eti oldukça azdır. İlk bakıldığında parlak ve pürüzsüz bir yapıya sahiptir. Ancak zamanla pürüzleşerek gri bir renk alır. Yetiştiği ağacın gövdesi oldukça sert yapılıdır ve zamanla kalınlaşır. Ağacın yapraklarının ucu sivridir. Bakıldığında yapraklar üçgen yapılıdır diyebiliriz. Yıllar sonra 15 metre boya ulaşabilmektedir. Bu şekilde büyümesi, gövdesinin de orantılı genişleyeceğini gösterir. Yapılan araştırmalar sonucunda bu bitkinin ağacının 100 yıla kadar dayanabileceği tespit edilmiştir. Bu durum, süs elması ağacının dayanıklı olduğunu göstermektedir. Bu fiziksel özellikleri nedeniyle süs elması daha çok kuşlar için bir besin kaynağıdır.

Süs elmasının ağacı daha çok geçirgen ve rahat hava alabilecek toprakları sevmektedir. Bu nedenle uygun bir yer bulmak çok önemlidir. En büyük özelliklerinden biri, kuraklığa diğer bitkilerden çok daha dayanıklı olmasıdır. Uzun bir süre su vermeseniz bile rahatlıkla gelişecektir. Ancak ilk ekimde kesinlikle su vermeniz gerekmektedir.