Erguvan ağacı, Baklagiller familyasından olup, 10 metreye kadar uzayabilen, tek gövdeli ve yaprak döken bir ağaçtır. Yaprakları karşılıklı, basit yapıda ve dairemsi şekildedir; 7-12 cm çapında olup, dip bölgesi kalp şeklindedir. Genç yapraklar kırmızımsı-mor renkte olup, zamanla mavi-yeşile döner ve sonbaharda sarı renge bürünür. Çiçekleri kırmızı-mor renkte olup, 1,5-2 cm uzunluğunda ve 3-6 adet yan yana dizilidir. Meyvesi fasulye şeklinde legümen olup, 7-10 cm boyutundadır. Erguvan ağacının toprağa azot bağlama gibi bir özelliği bulunur; kökleri aracılığıyla havanın serbest azotunu bağlayarak kendisi ve çevresindeki bitkiler için kullanılabilir hale getirir.

Erguvan ağacı hafif, süzek ve kumlu tınlı toprakları tercih eder. Her türlü toprak yapısında yetişebilir ve toprak pH'sı konusunda hassas değildir. Su isteği fazla olmayan bu ağaç, kuraklığa karşı dayanıklıdır. Güçlü yapısı sayesinde hastalıklara karşı da dirençlidir.

Erguvan ağacı, ışığı seven bir türdür ve fazla bakım gerektirmez. Ancak kışın yaşanan don olaylarından etkilenebilir. Anavatanı Güney Avrupa ve Batı Asya'dır. Türkiye'de ise Ege ve Marmara bölgelerinde yaygındır. Erguvan ağacı tohumla ve çelikle üretilebilir. Tohumlar, kabuk sertliği nedeniyle çimlenme engeli taşır; bu nedenle 2-3 dakika sıcak suda ve 24 saat ılık suda bekletildikten sonra ilkbaharda ekilir. Çelikle üretim ise Temmuz-Ağustos aylarında toplanan yarı odunsu çeliklerle yapılır.

Erguvan, yapraklanmadan önce Nisan ayı sonunda ve Mayıs ayının başında morumsu pembe tonlarda çiçekler açar. Hristiyan rivayetlerine göre, Hz. İsa'ya ihanet eden Yahuda'nın kendini erguvan ağacına asması sonucu, önceleri beyaz olan çiçeklerin utançtan veya kandan dolayı kırmızıya döndüğü söylenir. Osmanlı İmparatorluğu'nda da 15. yüzyılda adına şenlikler düzenlenmiştir. Erguvanın sert ve güçlü dallarından baston yapılmış, çiçekleri ise Türk mutfağında salatalara renk ve lezzet vermek için kullanılmıştır.

Yaz aylarında sap bölgelerinden girintili yuvarlak yapraklar çıkarır. Sonbaharda ise fasulyeye benzeyen tohumlar bırakır. İyi hava koşullarında bazı sonbaharlarda da çiçek açabilir. Erguvan ağacı, özellikle İstanbul Boğazı'nı kendine has mor renkli çiçekleriyle süsler. Bizans İmparatorluğu ve Hristiyanlık âleminin önemli imgelerinden biridir. Erguvan moru, Bizans hükümdarlarının elbiselerinde tercih edilen bir renktir; bu renk, doğal yöntemlerle üretimi zor olduğu için zenginlik ve güç göstergesiydi. Erguvan ağacı, Türkiye'de Bursa'nın sembollerinden biri olmuştur ve dere kıyılarında, vadilerde, yamaçlarda ve orman koruma alanlarında bulunur.

Erguvan ağacını etkileyen bazı hastalıklar şunlardır:

Erguvan ağacının yaprakları tıp alanında kullanılır. Kerestesinin iyi cila kabul etmesi nedeniyle mobilya sanayinde kaplama tahtası olarak değerlendirilir.