Fuji elma, 1930 yılında Japonya'da ortaya çıkmış bir elma çeşididir. Fuji elmasının meyveleri orta büyüklükte olup tatlı, bol sulu, gevrek ve sert bir yapıya sahiptir. Ayrıca yeme kalitesi oldukça yüksektir. Renk olarak sarı zemin üzerine mat kırmızı renktedir. Fuji elmasının ağaçları hızlı büyür ve oldukça verimlidir. Ancak, Fuji elmalarının seyreltme işlemi dikkatlice yapılmalıdır, aksi halde peryodisite riski gösterebilir. Fuji elmasının hasadı Ekim ayının ilk günlerinde başlar ve Ekim ayının üçüncü haftasına kadar devam eder. Bu elma çeşidinin depolama ömrü oldukça uzundur; soğuk hava depolarında 9 aya kadar, kontrollü atmosfer depolarında ise 12 aya kadar muhafaza edilebilir. Kara lekeye karşı oldukça dayanıklı, ancak mildiyöye karşı biraz hassas bir meyvedir. Fuji elmasında renk oluşumu için ağacın iç ve alt dallarının iyi bir şekilde güneş ışığı alması gerekmektedir.

Fuji elması, içinde yüksek düzeyde kuersetin adlı bir flavonoid bulundurur. Kuersetin, son yıllarda Finlandiya'da yapılan bilimsel araştırmalara göre kalp krizi ve kalp hastalığı riskini en az %20 oranında azalttığı bildirilmiştir.

Fuji elması ayrıca C vitamini açısından oldukça zengin bir meyvedir. C vitamini, vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren ve pek çok hastalığa karşı koruyan bir antioksidandır. Bir tane soyulmamış Fuji elması, günlük lif ihtiyacının en az %10'unu karşılayacak yaklaşık 3 gram lif içerir. Bu lif, kolesterol düzeyini büyük ölçüde azaltarak kalbi ve arterleri korumaya yardımcı olur.

Fuji elmasındaki flavonoidler, hasarlara ve yaralanmalara karşı koruyan güçlü bir antioksidan görevi yapar. Aynı zamanda hücre ölümünü tetikleyen ve kanserli bir bileşim olan TNF'ye karşı hücreleri korur.

Elmalar ve Fuji elması, tatlı tatlarını fruktoz olarak bilinen doğal bir şekerden alırlar. Fuji elmasının içindeki lif ile birlikte fruktoz yavaş yavaş parçalanır, bu da kan şekeri seviyesinin korunmasına yardımcı olur.

Fuji elmasının, cilde zarar verebilecek olan UV-B ışınlarından cildi korumaya yardımcı olduğu da bilinmektedir.